Makaralı Rulmanlar

Makaralı Rulmanlar

Ürün Açıklamaları

Makine mühendisliğinde, makaralı yatak olarak da bilinen bir yuvarlanma elemanı yatağı, yuva adı verilen iki eşmerkezli, yivli halka arasına yuvarlanan elemanlar (bilyeler veya makaralar gibi) yerleştirerek bir yük taşıyan bir yataktır. Yatakların göreli hareketi, yuvarlanma elemanlarının çok az yuvarlanma direnci ve çok az kayma ile dönmesine neden olur.

En eski ve en iyi bilinen rulman yataklarından biri, üzerinde büyük bir taş blok bulunan yere serilen kütük takımlarıdır. Taş çekilirken, kütükler çok az kayma sürtünmesiyle zemin boyunca yuvarlanır. Her kütük arkadan çıktıkça, bloğun üzerine yuvarlandığı öne doğru hareket eder. Bir masanın üzerine birkaç kalem veya kurşun kalem koyarak ve bunların üzerine bir eşya koyarak böyle bir duruşu taklit etmek mümkündür.

Bir döner elemanlı döner yatak, çok daha büyük bir delikte bir mil kullanır ve "silindirler" adı verilen silindirler, mil ile delik arasındaki boşluğu sıkıca doldurur. Mil döndükçe, her silindir yukarıdaki örnekte kütükler gibi davranır. Ancak rulman yuvarlak olduğu için makaralar yükün altından asla düşmezler.

Rulmanlar, maliyet, boyut, ağırlık, taşıma kapasitesi, dayanıklılık, doğruluk, sürtünme vb. arasında iyi bir denge avantajına sahiptir. Diğer yatak tasarımları genellikle belirli bir özellikte daha iyidir, ancak diğer birçok özellikte daha kötüdür, ancak sıvı yataklar bazen aynı anda taşıma kapasitesi, dayanıklılık, doğruluk, sürtünme, dönüş hızı ve bazen de maliyet açısından daha iyi performans gösterebilir. Sadece kaymalı yataklar, makaralı yataklar kadar yaygın olarak kullanılmaktadır. Yaygın olarak kullanıldıkları yaygın mekanik bileşenler, otomotiv, endüstriyel, denizcilik ve havacılık uygulamalarıdır. Modern teknoloji için büyük gereklilik olan ürünlerdir. Yuvarlanma elemanı yatağı, binlerce yıl boyunca inşa edilmiş sağlam bir temelden geliştirilmiştir. Kavram, ilkel biçimiyle Roma döneminde ortaya çıktı; Orta Çağ'da uzun bir atıl dönemin ardından, Rönesans sırasında Leonardo da Vinci tarafından yeniden canlandırıldı ve on yedinci ve on sekizinci yüzyıllarda istikrarlı bir şekilde geliştirildi.